Oto sigortalarında “hasar satın alma” yöntemi adı altında, vatandaşlardan yanıltıcı beyanlarla tamir işlemleri sırasında vekalet alınmakta, ardından vatandaşın bilgisi olmadan yüksek tutarlı tazminat davaları açılmaktadır. Bu işlem yüzünden, TRAMER’de ilk 100 TL olarak kaydedilen hasarların, dava sonrası 300 TL’ye yükseldiğini vatandaşlar araçlarını satarken veya aracı alan yeni sahip sonradan fark ediyorlar. Ancak bu noktada, maalesef iş işten geçmiş oluyor ve vatandaş çoğunlukla aracını daha düşük bedel satmak zorunda kalıyorlar.
Dikkat çekici olan husus ise, bu davaların yalnızca Sigorta Tahkim Komisyonu’na taşındığı, mahkemelere ise götürülmediğidir.
Mahkemeye taşınmamasının temel sebebi, dava açıldığında vekalet verilen vatandaşların UYAP üzerinden davalarını görebilmesi ve kendilerinden habersiz yapılan tazminat taleplerinden zamanında haberdar olabilmesidir. Oysa Sigorta Tahkim Komisyonu (STK) kararları UYAP’ta görünmemektedir. İşte asıl sorun da burada! Eğer STK hakem kararları UYAP sistemine entegre edilirse veya SBM üzerinden e-devlette gözükürse, hasar satın alma süreci tamamen sona erebilir. Çünkü bu durumda hiç kimse, vatandaşın bilgisi dışında işlem yapma riskini göze alamaz.
Bu şekilde STK hakem kararlarının UYAP/SBM üzerinden e-devlette gözükmesi halinde, kasko sigortasından alındıktan sonra trafik sigortasından da talepte bulunmaları da önleyebilir.
Büyük kazançların döndüğü için kimsenin yazmaya cesaret edemediği bu konuyu riske girerek defalarca yazdım. Ancak bundan sonrasını SEDDK’ya, TSB’ye ve STK’ya bırakıyorum.