Hayat Sigortaları Neden Gelişmedi ve Caiz Mi?
2021 yılsonu sonuçlarına göre, dünyada sigorta prim üretiminin GSYH’ye oranı yaklaşık %7 seviyesindeyken, bu oran bizde %1,5 civarındadır. Ayrıca, dünya çapında hayat sigortalarının toplam prim üretimindeki payı %44 seviyesindeyken, bizde bu oran %17 olarak gerçekleşti. Ancak son yıllarda banka kredilerindeki düşüş nedeniyle, bu oran bizde 2023 yılı sonunda %11’e kadar geriledi.
Özetle, genel olarak sigortacılığın tamamının, özelde ise hayat sigortacılığının önemli bir seviyeye ulaşabilmesi için daha uzun bir yol kat edilmesi gerekiyor. Hayat sigortacılığın ülkemizde neden istenildiği düzeyde olmamasının başlıca nedenleri; kişi başına düşen milli gelirin düşüklüğü, sigorta bilincinin düşüklüğü, geçmişte birikimli hayat sigortalarında yaşanan kötü pazarlama teknikleri ve sonuçlarının yarattığı güvensizlik, tüketici aleyhine olan düzenlemelerin (örneğin erken ayrılma kesintisi vs) ve uygulamaların (yeteri kadar aydınlatma yapılmaması, yatırımların fair value göre ölçülmemesi, poliçelerdeki muğlaklıklar, yanıltıcı pazarlama teknikleri) olması ve İslam inancı kapsamında bazı İslam hukukçuların hayat sigortalarına diğer sigortalardan biraz daha farklı bakması nedeniyle bir kısım insanlarda hayat sigortalarının caiz olmadığı kanaatinin olmasıdır.
İslam hukuku konusunda uzman değilim, ama çok araştırdım, islam alimleri ile çok tartıştım. Vardığım kanaat; hayat sigortası İslama uygundur! Sigorta bir dayanışma ürünüdür, hepimiz riskimize göre para veriyoruz, bir havuz (Peygamber efendimiz zamanında uygulanan yardım sandığı gibi) oluşuyor, biri ölürse onun ailesine işin özünde destek oluyoruz, bu işi organize eden sigorta şirketi (küçük topluluklarda organizatöre gerek olmayabilir ama kalabalıklara gerekiyor) artan olursa kar olarak cebine koyuyor, zarar olursa cepten ilave ediyor. Nemalanmalar da İslami esasa uygun yapılırsa (ki bunu taahhüt eden şirketler var) İslama aykırı hiçbir şey olmaz diye düşünüyorum. Aksi halde, ailede gelir getirici kişi vefat ettiğinde ekonomik zorluklarla uğraşmaya başlayan diğer üyeler, daha kötü eğitim alacaklar, daha kötü ortamlarda yetişecekler, sonuçta daha kötü bir toplum oluşacaktır. İslam hukukçularının fetva vermeden önce, sigortacılığı iyi şekilde öğrenmeleri ve islamın amaçladığı toplum için sağlıklı şekilde yetişen bireyler mi? yoksa sağlıksız şekilde yetişen bireyler mi daha iyi hizmet eder? iyi düşünmeleri gerekir.