Brokerlik Yönetmeliğinde yapılan değişiklikler
SEDDK, sigortacılık sektöründe daha güçlü mali güce sahip oyuncuların varlığını artırmaya yönelik adımlar atmaya devam ediyor. Bu bağlamda, Sigorta ve Reasürans Brokerleri Yönetmeliğinde değişikliğe gidildi.
Değişiklikler;
1) Sigorta ve reasürans şirketleri gibi brokerlerin kuruluş asgari sermaye tutarları ve ruhsata göre ek sermaye tutarları artırıldı. Ancak, bu sermaye artışı yeni kurulacak brokerler için geçerli olacak; mevcut brokerler için ise uygulanmayacaktır. Ayrıca, Kurul, söz konusu Yönetmelikte belirtilen maktu ve nispi tutarları %100’e (eskiden %50 idi) kadar artırma ve %50’ye kadar azaltma yetkisine sahiptir. Bu tutarlar, aksi belirtilmedikçe, her yıl Ocak ayında Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan yıllık yurt içi üretici fiyat endeksi artış oranında güncellenecektir. Başka bir deyişle, otomatik sermaye artışı kuralı getirildi.
“(1) Tüzel kişi brokerler için asgari ödenmiş sermaye miktarı şirket türüne göre Ticaret Bakanlığınca belirlenen tutardan az olmamak kaydıyla 2.500.000 TL ve faaliyette bulunulacak hayat ve hayat dışı alanlarındaki her bir ruhsat talebi için ilave 500.000 TL, reasürans alanındaki ruhsat talebi için ilave 1.000.000 TL’dir. Pay senetlerinin tamamının nama yazılı olması gerekir.
(2) Birinci fıkrada belirtilen tutarların yanı sıra brokerler tarafından tesis edilecek her bir merkez dışı teşkilat için ilave 250.000 TL asgari ödenmiş sermaye aranır.”
Gerçek brokerlerin ise Yönetmelik gereği mal varlıkları bu tutarlardan az olamaz. Ancak, mal varlıkları kavramının kullanılması hatalıdır, zira mal varlıklarının tamamı borçla finanse edilebilir. Bu nedenle, bir sonraki değişiklikte net varlık kavramı kullanılmasını öneririm.
2) Tüzel kişi brokerlerin gerçek kişi ortakları ile tüzel kişi ortaklarının gerçek kişi ortaklarında “Kasten işlenen bir suçtan dolayı affa uğramış olsalar dahi 5 yıldan fazla hapis veya sigortacılık mevzuatına aykırı hareketlerinden dolayı hapis veya birden fazla adlî para cezasına mahkûm edilmemiş olması; devletin güvenliğine, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine, milli savunmaya ve devlet sırlarına karşı suçlar ile casusluk, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, bilişim sistemini engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme, banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, terörün finansmanı, kaçakçılık, vergi kaçakçılığı veya haksız mal edinme suçlarından hüküm giymemiş olması” nın aranması kuralı getirilir. Gerçek kişi brokerlere ve bütün brokerlerin GM/GMY’lerine öngörüldüğü halde, tüzel kişi brokerlerin gerçek kişi ortakları ile tüzel kişi ortaklarının gerçek kişi ortakları için öngörülmeyen bu şart, sanırım daha önce unutulmuş ve pratikte eksikliği görüldüğü için bu kez Yönetmeliğe eklenmiştir.
3) Sigortacılık Kanunu’nda sigorta ve reasürans şirketleri yöneticiler için getirilen aşağıdaki hüküm brokerler içinde getirilmiştir.
“(2) Başka ünvanlarla istihdam edilseler dahi, yetki ve görevleri itibarıyla genel müdür yardımcısına denk veya daha üst konumlarda görev yapan diğer yöneticiler de genel müdür ve genel müdür yardımcılarına ilişkin hükümlere tâbidir.”
Böylelikle, direktör, koordinatör vs isimlerle GMY yetkisine sahip görevlendirmelerle mevzuatın etrafından dolanma imkanı kaldırılmıştır.
4) Brokerlik alanında ruhsatsız çeşitli faaliyetlerde bulunanlara yasak getirildi.
“(2) Mevzuata uygun olarak kurulmuş brokerler dışında hiçbir gerçek veya tüzel kişi, brokerlik faaliyetinde bulunamayacağı gibi ticaret ünvanlarında veya herhangi bir belgede, brokerlik iş ve işlemleriyle uğraştığı izlenimini yaratacak kelime ve işaretler kullanamaz.”
5) “Kurumca alınacak tedbirler ve ruhsat iptali” başlıklı 21. maddede, Müsteşarlık ibareleri Kurum/Kurul olarak değiştirildi ve Sigortacılık Kanununun 20. maddesinde sigorta ve reasürans şirketleri için öngörülen “sigorta sözleşmesinde yer alan kişilerin hak ve menfaatlerinin tehlikeye düşmesini” halinde brokerlere de geçici müdahale imkanı getirilmiş oldu.
“(3) Kurum, sigorta sözleşmesinde yer alan kişilerin hak ve menfaatlerinin tehlikeye düşmesini önlemek amacıyla, durumun aciliyetine ve önemine istinaden brokerin aracılık faaliyetini derhal geçici olarak durdurabilir. Durdurma işlemini müteakip birinci fıkra hükümleri yerine getirilir.”
Sonuç
Değişiklikleri olumlu buluyorum. Ancak sadece sigorta sektörüne açılan mevzuat taslakları yüzünden, benim gibi akademisyenler değişikliklere görüş verememektedir. Oysa KGK, SPK gibi SEDDK da mevzuat taslaklarını kendi web sitesinde görüş toplamak için bütün taraflara açabilir.
Bu alandaki temel sorun olarak gördüğüm, brokerlerin adeta acente gibi çalışmasına neden olan, aşağıda verilen Kanun maddesindeki;
“d) Broker: Sigorta veya reasürans sözleşmesi yaptırmak isteyenleri temsil ederek, bu sözleşmelerin yaptırılacağı şirketlerin seçiminde tamamen tarafsız ve bağımsız davranarak ve teminat almak isteyen kişilerin hak ve menfaatlerini gözeterek sözleşmelerin akdinden önceki hazırlık çalışmalarını yürütmeyi ve gerektiğinde sözleşmelerin uygulanmasında veya tazminatın tahsilinde yardımcı olmayı meslek edinen kişiyi”
hükme uygun bir şekilde sigortalıları temsil eden, sözleşme seçiminde tarafsız ve bağımsız davranmasına engel olan, söz konusu Yönetmeliğin aşağıda verilen maddesinin kaldırılmaması veya değiştirilmesi gerektiğini düşünüyorum.
“Protokol ve prim ödemesi
MADDE 16 –(1) Şirketler tarafından brokerlere verilecek yetkinin kapsam ve sınırı ile çalışma esasları protokolle belirlenebilir. Brokerler, şirketlere portföy taahhüdünde bulunamaz.
(2) Prim tahsilatının şirket tarafından doğrudan sigorta ettirenden yapılması esastır. Prim transferi konusunda brokerin şirket tarafından yetkilendirilmesine ilişkin Müsteşarlıkça usul ve esas belirlenebilir.
(3) Şirket tarafından prim transferi konusunda yetkilendirilen brokerlere yapılan ödeme şirkete yapılmış sayılır.
(4) Şirketlerce brokerlere yapılan prim iadeleri hak sahibi tarafından tahsil edilmedikçe ödenmiş sayılmaz.
(5) Protokolde prim transferi konusunda yetkilendirilen brokerler, sigorta ettiren/sigortalı tarafından ödenen primlerin transferini sadece kesin olarak ayrılmış müşteri hesapları yoluyla yapabilir. Bu hesaplar brokerin malvarlığından sayılmaz.”